“Sana Bir Sır Vereceğim” perde açtı
Agorafobi hastası Serap hanım ile emekliliğini bekleyen mühendis Ahmet beyin komedi-drama hikayesinin anlatıldığı “Sana Bir Sır Vereceğim” adlı oyunun galası Gayrettepe Kats Sahne’de yapıldı. Nur Gürkan ve Deniz Salman’nın rol aldığı ilgi çekici oyunun galasına ünlü isimler katıldılar.
Pandemi’ye inat sezona hızlı b.ir giriş yaparak birden fazla oyunla perdelerini açan Gayrettepe Kats Sahne yepyeni bir tiyatro oyununa daha ev sahipliği yapıyor. Önceki gece düzenlenen gala ile “Sana Bir Sır Vereceğim” adlı oyun ilgi ile izlendi. Ünlü isimlerin davetli olduğu oyunu izleyiciler ayakta alkışladılar. Kaan Erkam’ın yazdığı ve Onur Şenay’ın yönettiği ve Nur Gürkan ile Deniz Salman’nın rol aldıkları iki kişilik komedi-dram oyun, agorafobi (alan korkusu) hastası olan Serap hanımın evden çıkma çabası ile emekliliğini bekleyen mühendis Ahmet beyin iç dünyasından çıkma çabasını anlatıyor.
Baştan sona yüksek bir performans sergileyen oyunun galasına Kamuran Akkor, eski mankenlerden Sibel Tan, Atilla Atasoy, Sibel Tomaç, Sibel Gökçe, Güner Özkul, tiyatro sanatçıları Osman Cavcı, Tolga Öz ve Uluç Özkök katıldılar. Oyunun yönetmeni ve Kats Sahne’nin kurucu ortağı Onur Şenay “Oyun gerçekten ilginç bir oyun. Kaan Erkam çok güzel yazmış. Ben yönetmenliğini yapmaktan büyük keyif aldım. İzleyenlerde çok beğendiler.
Günümüz insanlarının pek çoğunda çeşitli korkular var. Bu oyunda da bir agorafobi hastasının evinden dışarıya çıkmama korkusu ve çabasına tanıklık ediyoruz” dedi. Oyunun perde arkasında emeği geçen diğer isimleri ise; özgün müzik ve ışık tasarım Cengiz Orhonlu, kostüm Nur Gürkan, dekor Veysel Karaçayır, reji asistanı Berrak Tuna Altuna ve sahne asistanı Emir İnci’den oluşuyor.
Agorafobi nedir?
Agorafobi, bir tür kaygı bozukluğudur. Kelime anlamı Aviator Uçak Oyunu Oyna olarak ”alan korkusu” anlamına gelmektedir. Agorafobisi olan bir kişi, bildiği veya güvenli olduğunu düşündüğü ortamlardan ayrılmaktan korkar. Agorafobili kişiler, şiddetli vakalarda evini tek güvenli ortam olarak görür; günlerce, aylarca hatta yıllarca evlerinden çıkmaktan kaçınabilirler. Bu korku, kişinin bir alana sıkışmış hissi yarattığı, utanılacak bir duruma düşecekmiş gibi düşündüğü, panikletip, bulunduğu ortamdan çıkamayıp, kaçamayacak mış gibi gelen bir anksiyete bozukluğu olarak tanımlanmaktadır. Kontrolü kaybedip delirecekmiş gibi, kalp krizi geçirecek hatta ölecekmiş gibi düşüncelere sebep olmaktadır. Bu hale vardığında da kimsenin kendisine yardım edemeyeceğini düşünmektedir. Kişi bu düşünceyle beraber ya evden dahi çıkmak istememekte ya da yanında güvendiği birinin varlığını istemektedir.
Haber : Kamil Hızer